November 19, 2011

Siyahokrasi


Hayat yuvarlanir yokustan inen tekerler
sevmek olmus adi iste; nefsani istekler
Kucuk dunyalarinda bogulan suursuz zevkler
Rahimlere dusmeden yazilmis kaderler

Bir bilen bir goren yokmu gercekten?
Demokrasi diye aglasir supergucler tepeden
Bir benmiyin durmadan telas eden?
Ses cikaralim olmuyor iste istemeden!

Herkes adaletli herkes duzeyli herkes hos,
Peygamber niye geldi peki abe sarhos?
Bulurmus kendi yolunu! peki o zmn sen kos!
Varirsin bir yere disi parlak ici bos.

Bir kadin agliyor karanlik sokak kenarinda
Yikilan evden dumanlar bulutlara karisirken
Ustumuze siyah akitilan bu acinin mekaninda
Akbabalar gorselligin sarhoslugunda kapisirken

October 28, 2011

Askerlik, anilar ve teskere

Evet, gun geldi ve askerlik hizmetini tamamladik. Vazifemizi yerinde getirmis olma binlinciyle bir kac kelam edesim var. Hem umarimki benim gibi dovizli askerlik yapicak arkadaslarimin azda olsa belki meraklarini gideririm hemde bu vesile ile kendimi ve surec icerisinde edindigim anilarimi paylasma firsati bulmus olurum.

Ben 124 uncu donem dovizle askerlige tabi (kidemlimi kidemsizmi bilmiyorum) piyade er/erbas ben. askerlik vazifemi yerine getirme umidiyle Burdur da piyade binbasi maruf kislasina 3 ekim pazartesi gunu yaklasik 4pm civari teslim oldum. Aslinda ekimin ilk uc gunu teslim olunabiliyordu ama son gun teslim olmam bana ogutlenmisti ve bende oyle yaptim. Burdur haliyle cok kucuk bir memleket bi tane gazi caddesi var boylu boyunca burduru ikiye ayiriyordu. Ha tabi bide cumhuriyet caddesi zaten anadolunun sehirleri ile azbucuk hasirnesir olan biri gazi ve cumhuriyet isimli caddelerin her yorede bulundugunu bilir. Dolayisi ile ben pek sasirmadim : ). Neyse, kislaya ilk adim attigimda ruh halim dorusunu solemek gerekirse bir kampci edasi ile  salina salina dag tepe viyaduk gezinen birinin ruh halinden farksizdi. Sanki bugun  kislaya giricem yarin cikicakmisim gibi. Ama tabiki oyle olmadi...

Ilk adimi attik iceriye. Bizi tabi bir kac asker gurubu karsiladi kimlik sorudu cantalari aradi ve en onemlisi teyit etti bilgilerimizin Alaya dogru intikal ettirilip ettirilmedigini kontrol etmek maksadi ile sorular soruldu. iceriye girdik. sesli bir asker gurubu kimisi rutbeli kimisi rutbesiz: 60 arli sandelye guruplari goze carpiyor. ilk gurup sandelyelerin en arkasindaki siraya oturdum. Onumuzde bayrak ataturk ve silahli kuvvetlere ait fotograflar ve birde masa onunce on basi cavus ve diger assubaylar. Kontroller yapiyorlardi sanirim. cantalari bir kenara koyduk oturduk ve bekledik. ilk 60 arli sandelye gurubu doldu. Bu aslinda su demekti; 3400 mangasi toplandi ilerideki 21 gun boyunca bircok seyi paylasicagin yemegini ve istimani beraber yapicagin arkadas gurubu belirlenmisti. Tabi o an kimseyi tanimadigin icin her biri bana beyaz sayfa gibi gorunmekteydi. 21 gun sonra herbirinin ustune tanidigim yuzleri ile yazilar yazdigim 60 bos sayfa...

Bu islede bittikten sonra bizi kisla icindeki genisce bir bahceye aldilar. Bahce kisla girisindeki genis alani kapliyordu agaclar ile golgelenmis beyaz cakil taslari ile kaplanmisti. Arka tarafinda Is bankasi ve telefon kulubeleri vardi. Oturduk tekrar. Ordada siraya sokulduk ve ilk brifing imizi aldik. Ayrica el kitaplari dagittilar bizde okuduk. Askerlik hakkinda kisa bilgiler veren bu kitap, aslinda bizim gibi kisa donem yapan Er ler icin onemli bilgiler tasiyordu. Cantalarimiz tekrar arandi. Inanilanin aksine ilaclara izin veriyorlardi. Elektronik alet edevat cep telefonu ise yasak. Daha sonra bizi revirin onunde bulunan sandalyelere oturttular ve formlar doldurttular. Kisaca saglik kontrolu yapilan bu yerde iki tanede igne yedik. Igneler yapildi ve ardindan kislanin icine sarkan yolun uzerinde bulunan depolarin yanina goturulduk. Depolarda bot, kamuflaj, kep ve palaska falan verildi. Hava kararmisti ve usumeye baslamistik. Burdurun gece sogugu mesurmus megersem. Gunduzun gunesi epeycene yakiyor ekim ayinda ama gecesi bir hayli usutebiliyor. Ustumuze gore kamuflaj ve bot bulamadik tabiki. Askerde hersey first come first serve esasina dayandigi icin, nerdeyse hic bir zaman ilk olamadim. Bolcana bir kamuflaj darcana da bir bot aldim ustume. Aslinda bot 42 numaraydi ve ben 42 giyiyodum ama bot vuruyor yeni oldugundan. 1 numara buyuk alinmasini tavsiye ederim. Pantolon da epeycene genis olmasi dolayisi ile kemer lazimdi ve ben evden kemer getirmemistim. Depodan ciktik ben sol elimle pantolonumu tutuyor sag elimlede cantama sahip olmaya calisiodum...

Koguslara dogru adimlarimizi siklastirdik. igne yedigimiz kolumuz agri icinde tabiki. Koguslar dolmus denildi bizi hizmet bolugunde bir kogusa yerlestirdiler. Kogus 32 kisilik yataklarin oldugu, tuvaletin banyonun da kogusun parcasi oldugu bir oda. Dolayisi ile 24 saat koku servisi sunuyor. Yalniz kogusta adim aticak yer yok full yatak doldurmuslar. Kogusun girisinde birsey ilgimi cekiyor. Odanin hacmini hesaplamislar daha sonra kogustaki kisi sayisina yani 32 ye bolmusler ve elde edilen sayiyada kogustaki er basina dusen Oksijen miktari diye adlandirmislar. Bu su demek: Her er kendine dusen miktar oksijeni gece boyu kullanabilir. Baskasinin hakkina tecavuz heryerde oldugu gibi askeriyedede yasak. Peki kendine dusen miktardaki O2 yi bitirirsen ne yapmalisin? Valla bu sorunun cevabini bilemiyorum ama sunu biliyorumki o kadar sesli bir ortamda bunu dusunmeye zaman yok. Ses demisken kogustaki sesler hakkinda bilgi vermek isterim. Kogustaki sesleri 3 cesite ayirabiliriz. ilki Horlama die tabir ettigimiz periodik olmaktan uzak kisiye ozel olarak sesli veya sessiz sekilde vuku bulan nefes alis verisleri dolayisi ile disari cikan ses. ikincisi kisilerin yatma saatinden sonra karsilikli diyaloglar ile ortaya cikardiklari sesler. Ve sonuncusu ise uyur gezer olan bazi arkadaslarin uyku halinden cikmadan ortaya cikardiklari anlamsiz ses obekleri. Bu ucuncusu pek sik sik orataya cikmasada kogus seslerini siniflandirma acisindan kayda deger.

Ilk gecemizde gayet rastgele verilen yataklarimiza yattik ve ertesi sabah 5:30 - 6 civari kaldirildik. ilk sabahin verdigi ilk olmak ozelligi olsa gerek etrafimiza bakip neredeyim? ne yapiyorum? gibi tanimaya yoneik sorularimizi soruyorduk. Aslinda her sabah assagi yukari ayni seyler yapiliyordu. Uyandiktan sonra, tras, dis fircalama hallediliyor, namaz kilanlar namaz kiliyor, kamuflaj, palaska ve mont giyiliyor ve disarida 5li sira yapiliyordu. Sira tamamlandiktan sonra yani 60 kisi tam saydiktan sonra, manga komutani onderliginde yemekhane yolu tutuluyordu. Yemekhanenin oradada ayrica sira yapilip sayi aliniyor ve daha sonra bu komutana bildiriliyordu. Bu genelde tekrar ediliyordu her sabah. Sabahin sogugu unutulucak bir soguk degildi gercekten. Soguk icinde yemek yedigimiz yemek kaplarina ve bardaklara isliyor, yemek yerken metal kap ve bardaklara degen ellerimiz usuyordu. Yemek oncesi bazen dua ediliyordu topluca: "Milletimiz var olsun, Tanrimiza hamd olsun, afiyet olsun" diye. Dua sonrasi dikkat cekilior yeme emrine mutakip, catal ve kasiga saldiriyorduk. Belki ilk baslarda medeni olan insanlar bile askerligin sonuna dogru vahsilesmislerdi. Buda bence insan piskolojisi namina kayda deger bir detay :)

Ustumuze verilen uniformanin 5 beden buyuk oldugu bir donemden geciyorduk saka yok. 3 gun elimle tuttum yururken botlarimin ayagima vurmasi esliginde her adimim bana ayri bi azapti sanki. 3. gun bir gemici arkadasin bana kemeri uzatmasi ile bu azap son bulsada ayagimdaki ayakkabinin degistirilmesi daha uzun sure aldi. Bu tur zorluklari ceken ben aslinda bir nevi disaridaki hayatta ne kadarda rahat bir hayatim oldugunu telakki etmis oldum. Bazen konferanslar olurdu konferans odasinin onunde buyukcene bir kuyruk yapip 1 saat bekleme sonrasi  icer girerdik, yerimizi alip uyumaya calisirdik. Hantal uniformalarmiydi nedeni yoksa ayagimiz vuran botlarmi veya konferans saolunun isisimi bilemiyorum ama iceride uykumuz geliyordu, cogusu horluyordu bile. Seslerini bastimak icin insanlar bazen konusma takliti yapiyorlardi ve komutanlarin bagirmali ve sozlu uyarilarina maruz kaliyorlardi. Hayat biras bosa yuvarlaniyor gibiydi. Biras hoyrat biras rastgele. Ben ve digerleride akisina birakmis arada bir sorgulasakta olan biteni tekrar elimizi cebimize koyuyor suruyle beraber akinti yonune dogru ilerliyorduk.

Devam edicek.

June 26, 2011

INTERFAITH MARRIAGES: AN ISLAMIC PERSPECTIVE

CONCEPT OF MARRIAGE IN ISLAM:  There are several passages and verses in The Holy Qur'an regarding marriage and family that encourage Muslims to be married, if possible. Prophet Muhammad (SAW) has even said that when a Muslim marries, he has fulfilled half of the religious devotion and duties and then he should take care of other half by being God-minded and aware of his obligations. 



Marriage is considered a religious duty in Islam and is enjoined upon all believers who can afford it. It provides a moral safeguard and legal means to develop relationship with the opposite sex and to extend the family. It is both solemn and sacred above physical terms. It is not only a contract between two persons committing themselves to eachother but it is a contract to which God Almighty is made the first Witness. It is made with every intention of making it permanent to the eternal success. Celibacy is NOT recommended either for Muslim men or women.[1]

"The motivating cause of union – matrimonial (metramoniyal) and carnal - between the spouses is said to be love. This is a Qur'anic thesis that affirms the primacy of love as the cause of marriage, not simple reproduction.  Nevertheless, the religious authorities, almost unanimously (yunanimisli), interpret marriage as primarily reproductive in nature and as a means of perpetuating the species.

.....Islam views the carnal act as not merely the source of pleasure but also of as a source of "barakah" means that sexuality has a positive connotations and is not associated with sin,.."[2]

The following issues must be observed when a marriage based on Islamic principles is desired [3]:

- Both parties should get familiarized sincerely with eachother without getting involved in immoral acts or crossing  boundaries set by Islamic moral teachings. No party should attempt to deceive the other in this process.

- Woman should be chosen on the basis of their permanent values, such as, high morals, religious devotion, and not merely on her attractiveness or other mundane wealths.  The Prophet is reported to have said that a woman is ordinarily sought as wife for her wealth, for her beauty, for the nobility of her stock, or for her religious qualities; but blessed and fortunate is he who chooses his mate for piety in preference to everything else. [4]

- Woman is encouraged to judge whether the man is actually worthy of her respect, love and capable of providing her happiness in the whole life.  She should consider if her marriage to the man will allow her to fulfill the duties of a wife wholeheartedly.

- Woman has a right to demand dowry (davri) (gift) from the man that she feel comfortable with. The man should meet  her demands to show his willingness to undertake to responsibilities of married life and his readiness and capability to  fulfill her justified needs.

- The consent of both man and woman is necessary condition for the marriage without which the marriage is not valid.

- The marriage ceremony should be made as publicly known as possible and should be celebrated in a joyful manner.

- The marriage ceremony should be held before at least two adult witnesses from the community and should be registered  in official documents.

- The maintenance of the wife and family is husband's duty. The marriage entitles her with these rights and imposes certain obligations upon both parties. Any property which belongs to her before or during the marriage, the man has no right to the wife's property during or after the marriage.  This issue relieves the marriage of certain materialistic objectives and ensures the bond remain noble and beyond mundane greed.

The role of husband demands him to be bound by the promise to God to be kind and patient toward her; to keep her honorably in the marriage or otherwise free her from the martial bond honorably.[ Ref. Surah 2:229-232; 4:19]

The wife is expected to work toward the happiness and comfort of her family.  Wife must be sincere toward the family and honest and loyal to her husband.  She should not deliberately avoid conception against her husband's will [1].  Both spouses should keep eachother's honor and protect and gratify eachother with love.

When a marriage based on Islamic principles has irreconcilable differences or irreparable damage done to the mutual trust,  then as a last resort to make the distasteful marriage end, divorce is applicable. Divorce has been defined by the Prophet  as the most detestable of all lawful things in the sight of God Almighty. Scholars believe a final course must be followed  before a divorce is made final[5]:


- Both parties involved should try to reconcile the difference, settle the disputes and solve the problems within themselves.

- If they fail to come to an agreement and solve their problems, then a person from husband's relations and the other one from wife's should arbitrate the situation.  - If both attempts fail and

both parties agree, divorce can be applied.  - If after a divorce, a reunion occurs, it will be regarded as a fresh marriage. However, there can be no more than two reunions. The third divorce is a final one. In that case, the only possibility is that the woman need to marry another man after "iddat" (varies from 3-12 monthly periods for diff. opinions; See Surah 2:228), consummate the marriage and get divorced and remarry the first husband again after "iddat." (See 2:30).  It allows a man to be thoughtful and composed in such serious matters and the marriage with another man allows a woman to evaluate if there are other men better than her first husband that she would like to be married.  There is no compulsion in her getting divorced
from the second husband, if she likes him better than the first one.  

In conclusion, The marriage is even within same faith group very difficult ritual and responsibility to practice and the success of the marriage might vary from person to person. Therefore, it would be impossible to make clear cut statement about interfaith marriages. What’s so important is establishing healthy and functional family life and eventually contributing to society by nurturing wonderful generation.

References:

2;221: And do not marry polytheistic women until they believe. And a believing slave woman is better than a polytheist, even though she might please you. And do not marry polytheistic men [to your women] until they believe. And a believing slave is better than a polytheist, even though he might please you. Those invite [you] to the Fire, but Allah invites to Paradise and to forgiveness, by His permission. And He makes clear His verses to the people that perhaps they may remember.


5:5 : This day [all] good foods have been made lawful, and the food of those who were given the Scripture is lawful for you and your food is lawful for them. And [lawful in marriage are] chaste (chaset) women from among the believers and chaste women from among those who were given the Scripture before you, when you have given them their due compensation, desiring chastity, not unlawful sexual intercourse or taking [secret] lovers. And whoever denies the faith - his work has become worthless, and he, in the Hereafter, will be among the losers.



May 25, 2011

Kalem

Fahri iki cumlenin sahibi kalem
Cizgi cizer durur kalplere halen
Tecdid eder kirli boyali halimizi
Mutedeyyin cehre, zehir gibidir cilem

Mutemmimi ol dokun ruhlara simdi
muhtesem cussenle sokul aramiza haydi
sevinc ile huzunu yasatan insanogluna,
bogulmus cesetlere karanlik sindi

Aldanma  benligim sana bin zahmet
Yagmur damlalari olmusken rahmet
haykirilmis bi ses obegi soyler durur:
varolus: bu ne muhtesem cesamet!

Kalem yazar yazar yorulur,
ucundaki murekkep haliyle kurur
yazilmis ucbes satir bos sayfaya
sahipsiz yillara birakilinca unutulur...




April 11, 2011

Dunden bugune siyah

Hali vakti yerinde dumrul, coker bir agac kenarina sahil dibinde bir kabuk. Alir elinin arasina ceker icini aheste. Rakimdanmidir bilinmez aldigi oksijen sayisi bini gecmez. Tahripkar toplu olumlere inat, elini uzatir kirli yosunlu suyun uzerine.  Kara bulut lekesi gibi arkasinda uzanan dunya devi sirketlerin golgesi. Gunes in o halis yuzu bir aciyor bir kayboluyor onunda nesesi bugun yok gibi.

Rahat bir huzur arayan elleri aldigi taslari atar oldu bulanik su yuzeyine. Haydi! bre kalkmak lazim oturulan yerden calismak, cabalamak lazim sisli gunun penceresinde. Ne kar, ne yagmur duzeltir bu kapali havanin cehresini. Ne eski dostluklar curetkardir, nede eski asilzade tavirlar, davranislar kalmistir bu puslu havanin ardindan. Hepsini bir bir alip goturdu ya  kirseti olmus hava, geriye ne genclik kaldi nede bir dirhem ak para. Sahici teslimiyet, aldatici iliskiler hepsi allak bullak; seviyeden ictenlikten cok uzak. Dusunceler duruldu, bakti bi etrafina gorudugu iki kirli elbise bir yosun topagi siyah suyun uzerinde yalpalamada. Dogrul be bre!, yoluna cik devam et gitmekte oldugu yone...

March 02, 2011

Friends...

Friends are friends forever,
Everybody will remember,
You stay calm, I am coming to get you seatbelts on;
We're going to NY you told me to go there
Well,
I'm sorry we can't get there sooner
But we'll get there later...
We're almost there we will get to our cabin
We'll get there safe, you can snug in your PJs
We'll have hot coco sleep like a baby,
We had a long day...

Calm down, I know you are worrying about everything
Your safe yesterday was yesterday, today is today...
We're safe did you have a bad dream?
Well, we better go to sleep good night!

by Yasmin.