October 10, 2013

A quote from "Killing Jesus" by Bill O'Reilly, Martin Dugard

...

The soldiers are well aware of Herod's notorious cruelty and his penchant for killing anyone who would try to threaten his throne. But there is no moral debate about the right or wrong of slaughtering infants. Nor do the soldiers question whether they will have the nerve to rip a screaming child from his mother's arms and carry out the execution.

...

April 19, 2013

Rastgele


    Ufuk cizgisi gibi gozler surmeli
    Hayaller sanki kalin aslan yelesi
    Kopruler kurulsada, gecis zor engebeli
    Daglik, tepelik yerler buralar neresi
    Bu kaybolusun mu bir simgesi
    Yoksa bir dogusun mu kisvesi

    Merhamet denildiginde, islanir gozler
    Ask derken bagirisir  cesetler
    Yuklenen anlamlarla cekilen setler
    Heryerde bu muskulpesentler
    Madem matem dolucak sepetler
    Kelimeleri birakin kullanin bicaklar testereler…
    Iste hayattan size kucuk kesitler…
  
    Sirin bir yuz ve iki parlak goz
    Ayaklar yurur birakir belirgin iz
   Gece parildar soyler iki soz
    Zikirler yukselir arsa kalinve tiz
   Degerli olan ic guzelligi ve oz
  Dinledik hep ama ozumseyemedik biz
  

March 21, 2013

Ben giderken arkamdan...

Ben giderken arkamdan desinler o muhtaci kollardi die
Yazilar, siirler yazardi, golgeleri kovalar, kotulukleri kovardi
Sararmis yuzlere tebessum, urkmus ruhlara cesaret savardi
Desinler haykirsinlar, solicek sozlerini sakinirdi die

Savasin kol gezdigi, zevklerin egemenliginde
Ne rahat bir ev, nede rahat sokaklari vardi
Sardi, ates bacayi sardi die yuregini ortaya koyardi
Sonra hepten rahmet bulutlari, tazikli goz yaslari

Irili ufakli, cilekli kirazli kelimeleri vardi desinler
Bazen nefis oksar bazen tekme tokat dalardi die
Hak hukuk kaybolurken, cumleler safsatali
Bulundugu ortami ya terk eder yada soze karisir anlatirdi die

Ben giderken, arkamdan golgem kalmali
Melekler, sahitler, birakilan iki soz ve yirtik kagit parcalari
soylenememis cumlelerin yansimalari ve onlarin derin anlamlari
Hepsi kalmali, gun son bir defa daha aydinliginda okunmali
O karanliktan onceki en son isik demetinde bile
Bedenini kaybetmis ruhlar icin en son "soz" kalmali


November 10, 2012

Facebook, tweeter ve sosyal paylasim

Sosyallesmek istemek bence masaya yatirlmasi gereken bir konu. Uzerine dusunulmesi gereken, sonra da ona gore tavir alinmasi gereken. Insanlar 90 li yillarda, hani o ilk cep telefonun ciktigi donemlerde, bu yeni aygitin hayatlarina getirecegi kolayligin yani sira, artik eskisi gibi yuzyuze gorusemediklerinden yakiniyorlardi. Artik ses yolu ile dertlerini aktariyor, mimik ve yuz hatlarinin deformasyonunu karsi tarafa aktaramadan istek ve arzularini ifade etmeye baslamislardi. Bu hayatlarinda yepyeni bi sayma acti. Buna alismalari uzun sure almadi. 2000 li yillarda, artik cep telefonu vucudumuzun ayrilmaz bir parcasi olmustu bile. Artik nereye adim atsak, cep telefonunu evde unuttugumuzda kafamizdan assagilara kaynar sular dokulur oluyor. Onsuz bir is yamaz oluyoruz artik. Gelisen teknoloji ile, iclerine GPS ler girdi, oyunlar oynayabilir olduk artik. Onun eksikligi, bizi su soruyu sormaya mahkum birakmaya basladi: "Biz bu telefionlar yokken nasi yasiyorduk?".  Evet yasiyorduk belki de daha mutlu yasiyorduk ama insanlar gecmislerini kolay unuturlar. Telefonsuz nasi yasadiklarini hayretle karsilayip, telefonlu hayatlarina devam ettiler, mutluluklarini artik mesajlarda gulen surat ifadeleri ile, telefonlarda seslerinin alcak ve yuksek tonlari ile ifade ettiler, ve bolece sonsuz mutlulugu yakaladilar.

Bu gelismeler sadece telefon boyutunda kalmadi tabiki. Internet ilk kuruldugundan beri, buyuk bir gelisme gosterdi. Belki stanford lu meslektaslarim, ARPA net fikri ile ortaya ciktiklarinda, bunun bu derece genel kabul gorucegini tahmin bile etmemislerdi. Oysa insanoglu oyuncagini ariyordu ve buldu. Artik internet her evde, her is yerinde, kisacasi her yerde cunku artik cep telefonlarimiza bile girdi. Peki internet bu kadar icimize girip bizeden biri olursa, bizlere diger insanlarin iletisimini sagliyamazmiydi? Sagladida, artik tlefon gorusmeleride internetten yapilir oldu, mesajlasmalarda hemde cuzi fiyatlara. E fiya dusun olunca, insanlarin ilgiside artti dogal olarak. Ozelliklerde orta tabaka. Dikkatinizi cekmek isterim, orta tabaka gurup nerdeyse her ulkenin cogunlugunu ifade eder. Zaten yonetim tabakasinin istedigi tip gurupta budur. Bu cogunlugun birbiri ile iletisimi ilk MSN veya diger messanger programlari ile gelisti. Bu gelisim sureci kurnaz para hirsizlarini degisik fikirlere yoneltmeye basladi. Ortada bir talep vardi. Insanlar iletisim istiyorlardi, belki gerektiginden fazla, hayatlarinda hic bir ise yaramicak kadar fazla iletisim istiyorlarrdi. Onlara zaman kaybettiricek bir iletisim. Ama bu cok onemli degildi, iletisim gerekiyordu en azindan bu talep hissedilir duruma geldi.

Bu talepin en buyuk kismini, tabikide erkek bayan iliskilerini net uzerinde kovalayan gurup olusturdu. Kimileri iletisime gecmeyi kariyerleri icin, kimi ise bu iletisimi pazar olarak gorup kendini pazarlama firsati olarak gordu. Bir cok web sitesi acildi bu talebin yogunlasmasinin arifesinde. Bu sitelere insanlar onceleri fotoraf koyup kendi bilgilerini yaziyorlardi ve boylece kim olduklarini belirtip internet ortamindaki varliklarini ifade ediyorlardi. Onceleri interaktif iletisim teknolojilerinden yoksun basladi. Insanlar profillerinden birbirlerini tanimaya calistilar sonrada bunu messanger ortaminda gelistirmeyi amacladilar. 2000 li yillarda, programlama teknolojisininde gelismesiyle, artik oyunlar oynadilar, resimlerini paylastilar, net arkadasligi fikrini bambaska platformlarda hissetme sansini buldular. Bunu bir adim ileri goturerek, kisa mesajlarla artik anlik durumlarini nete aktarma ihtiyaci duydular. Cunku aslinda net ile populerite kazaniliyor, TV veya baska iletisim araclari ile kazanialan populerite ve akabinde gelen hayran gurubunun meragini gidermek icin takip etmelerini kolaylastiryorlardi. Boylece artik hayran orta sinif, sevdigi, imajini begendigi, "hayran" oldugu kisilerin ne yaptiklarini ne ettiklerini takip eder oldular. Peki buna gerek varmiydi? Bir toplum bu tur bir zaman kaybina tahammul etmelimiydi? Gereklimiydi boyle bir klaylik? Belkide her kolaylikin sonrasinda toplumsal bir yipranma vardir sozu bu duruma cok yakisicak.

Insanlar kisa mesaj attilar sitelerinden, tabi hayran kesmindende olumlu yanitlar gelince, yaptiklari seyde daha emin adimlar atarak yarinlara dogru guvenli sekilde ilerlediler. Fakat bir seyi goz onunde bulundurmadilar malesef. Tweet attilar atmasina ama, her anlik bilgiyi paylasmak onlar icin cok olumlu sonuclar dogurmadi. Artik mahrem kalmadi. Mahrem denilen sey, paylasildigindan oturu mahrem fikrininin degisime ugramasina neden oldu. Paylasim sitelerinin ilk ciktigi yillarda tartisila gelen bu konular artik tartisilmaz oldu cunku insanoglu mahremini tekrar tanimladi. 10 yil once rahat yapamadigini simdi gayet rahat sekilde uygular oldu, sorgulamadan. Arkadasliklar, karsi cins iliskileri o kadar rahata baglandiki bu artik garipsenmez oldu, geripsenmesi de garipsenir oldu. Bu rahat ortam insalarin karakterlerinide degistirdi, artik kolay sekilde yalan soyleniyor, uzerine dunya kadar geyik donuyor ve sonunda amacini asarak bambaska mecralara kayiyordu konular. Tweetler atilarak kavga edenler, birbirlerini tebrik edenler oldugu gibi, artik ev hanimlarida facebook dan baska bir dunyaya pencere acip, artik ev in degil sadece koskoca baska bir dunyanin bireyi oldugunu kanitladilar. Gencler, bu ortamlari firsat bilip karsi cins avina ciktiklari gibi, kendi arkadas guruplarindan kimin ne yaptigini takip edip, ona dogum gunlerinde mesaj atma yolu ile mutlu etme yollarini secmeye basladilar.

Eskilerin dunyasinda bir arkadasimizin evine konuk olup cayini icip yeni bir dogumu kutlamak artik globallesen dunya ile beraber, bambaska ulkelerde yasamayi tercih edip, webcam yolu ile tebrik mesajlarini goderme usullerine yerlerini birakti. Artik hediyeler kendi ellerimizle degil, postacinin veya bir aracinin yolu ile teslim edilmeye baslandi...

Dvm Edck.

October 02, 2012

Tespitler...

"müslüman entelektüeller hiç bir zaman batılı entelektüeller kadar başarılı olamadı. takım tutar gibi parti tutarak ve düşünce savunuculuğu yaparak entelektüel olduklarını zannettiler. o yüzden islam'ın adalet ilkelerini konuşmadık. adaleti dile getirebilseydik bu duruma gelmezdik."

"günümüzün yüzyıllık islamcılığı tahlil ettiğimizde, öteki dediğinin elindeki imkanlara kavuşarak onunla mücadele ettiğini görürsünüz. dindarların gelecek ile ilgili hayalleri islamcılığı dönüştürdü. bugün müslüman, davranışlarını ve yaşam tarzını, kur'an ve sünnete bakarak değil, öteki üzerinden tanımlıyor." 

"islam'da düşünce özgürlüğü yoktur. doğru bildiğinizi söyleme görevi vardır. en büyük problemlerimizden biri de literatürdür. bu, islam'ın belirlediği özgürlük alanında başkalarına muhtaç olmadan inşaa etmek anlamına gelir. bu gözle baktığınızda müslümanların insan hakları tartışmaları anlamsızlaşır. müslümanlar devletten insan hakları talep ederek dilencilik yapıyorlar. o zaman demek ki siz bu dine ve bu dinin sizi özgürleştireceğine inanmıyorsunuz demektir."

"kapitalist ve antikapitalist söylemler soldan devşirilmiştir. antikapitalist müslümanlar biz kapitalizme karşıyız diyorlar. burada ciddi bir sorun var. çünkü bunun en detaylısını sol söyledi. müslümanlar soldan devşirdikleri ideolojiyle kapitalizme karşı duramazlar. onların çok kötü bir kopyası olup, saygıyı bile haketmiyorlar. oysa müslümanların kapitalizm karşısında daha ciddi itirazlarının olması lazım. çünkü bizim kapitalizm, liberalizm ve muhafazakarlıkla anlaşmazlık noktamız paradigmatiktir. sadece bir üretim süreci ile ilgili değildir."

"sahip olduğumuz dünya ve parayla ilişkimizi yeniden gözden geçirelim. klasik dönemin düşünür ve alimlerine dönmeliyiz. onların meseleleri nasıl ele aldığını, nasıl yorumladığını ve nasıl bir cevap verdiğini önemsiyorum. çünkü son elli yılda, müslümanlar neyi bulmak istedilerse kuran'da onu aradılar. özellikle de iktisadi meselelerde. peygamberimiz diyor ki; 'şüphe olan yerlerden uzak durun.' kırk yılda müslamanların fetva aradıkları alanlara baktığınızda büyük çoğunluğu şüphe ve gri alanlarla ilgilidir. eğer o hadis'e uygun hareket edilseydi allah önümüze başka bir kapı açacaktı. onları yaparak bu kapitalist hayatı yaşıyoruz. itiraz ettiğimiz hayatın bizzat taşıyıcısı haline geldik. müslümanlar dün modern yaşam içinde pasif direnişçilerdi. bugün ise aktif taşıyıcıları oldular."

August 23, 2012

Diyemedim ya la .....


Gokten yildiz yagdiriyim saclarina feride...
Gezegeneleri orup tac yapiyim basina...
Sen iste, sen iste dolunayi azicik nane ile sevis ediyim onune...
Su dalgalari gibiyiz senle feride...
Birlikte buyuyoruz ama birtulu dokunamiyoruz birbirimize...

Isler & Gucler dizisi 9.bolum den...:)