April 11, 2011

Dunden bugune siyah

Hali vakti yerinde dumrul, coker bir agac kenarina sahil dibinde bir kabuk. Alir elinin arasina ceker icini aheste. Rakimdanmidir bilinmez aldigi oksijen sayisi bini gecmez. Tahripkar toplu olumlere inat, elini uzatir kirli yosunlu suyun uzerine.  Kara bulut lekesi gibi arkasinda uzanan dunya devi sirketlerin golgesi. Gunes in o halis yuzu bir aciyor bir kayboluyor onunda nesesi bugun yok gibi.

Rahat bir huzur arayan elleri aldigi taslari atar oldu bulanik su yuzeyine. Haydi! bre kalkmak lazim oturulan yerden calismak, cabalamak lazim sisli gunun penceresinde. Ne kar, ne yagmur duzeltir bu kapali havanin cehresini. Ne eski dostluklar curetkardir, nede eski asilzade tavirlar, davranislar kalmistir bu puslu havanin ardindan. Hepsini bir bir alip goturdu ya  kirseti olmus hava, geriye ne genclik kaldi nede bir dirhem ak para. Sahici teslimiyet, aldatici iliskiler hepsi allak bullak; seviyeden ictenlikten cok uzak. Dusunceler duruldu, bakti bi etrafina gorudugu iki kirli elbise bir yosun topagi siyah suyun uzerinde yalpalamada. Dogrul be bre!, yoluna cik devam et gitmekte oldugu yone...